B.
Çayın da bir hikayesi var
Çayın
da bir yol hikayesi var değerli Kıraatane misafiri.
Ama bir saati var mıdır, tartışılır. Bana sorarsan yok. Ne
zaman bir muhabbet hâsıl olsa bizim çok sevdiğimiz bu içecek orada hazırdır
zira. Bu kadar sevilen, Türkiye’de sudan sonra en çok içilen çayın hikayesini
gel bir de benden dinle… Tabi şimdiye kadar öğrenmişsindir nereden geldi,
nereye kadar gitti. O yüzden Kıraatane’nin özünü teşkil eden bu sıcakkanlı
içeceği, muhtevasını kavrayacak kadarını,
anlatmaya çalışacağım İnşaAllah…
Derler
ki Çay, bilinen diğer adlarıyla Ça, Cha, Tay, İtay, Say, Sası, Çay-ı Hıtâî,
Sây-ı Hıtâî, Şay, Şâhî, İtta, İtay... Çin’in ilk imparatorlarından Shen
Yung’un sıcak su bulunan fincanına,
gölgesinde oturmakta olduğu bitkiden midir artık
yoksa uzaklardan gelip konan mıdır bir yaprak düşer. Shen Yung, bunu görür.
Fincandan yayılan koku o kadar güzel gelir ki, imparator çayı içer, içer ve bir
daha içer… Burhân-ı Kâtı tercümesinde de geçen bu yaprağa “Çay” denir. Tercümede
“Hıtâ diyarından gelir, kaynatılıp içilir.” şeklinde tanımlanmış Çay.
Bu
güzel içecek Çin’de başlayan yolculuğuna Kore, Japonya,
Vietnam’a uğrayarak devam etmiş. Oradan Hindistan’a gitmiş. Sonra Çin’den alınan
tohumlar Portekiz’e götürülmüş ve oradan da, Evropa,
nam-ı diğer Avrupaya… Ve son olarak,
Abdülhamid Han zamanında Osmanlı İmparatorluğu’na gelmiş Çay.
Geleneksel muhabbetimizin ayrılmaz parçası
Şu an sofralarımızın, sohbetlerimizin,
sabahlarımızın, geleneksel muhabbetimizin ayrılmaz parçası olan çayın kısaca
hikayesi böyle. Şimdi gelelim bu sıcak suda demlenen
içeceğin yapılışına.
Kimi
suyu kaynatır, demlikte bulunan siyah çayın üzerine usulca döker. Kimi de önce
suyu demliğe koyar, üzerine çayı ekler ve
demlenmesini bekler.
Biz
de naçizane Kıraatane usulü ile bildiğimiz çayı demleyelim istersen.
Kim bilir aynı tariftir de içine sevgi katılmıştır…
Bir
demlik bir çaydanlıkla başlar hikaye:
Dinlenmiş soğuk çeşme suyunu kaynat. Kaynayan
suyu azıcık dinlendir. Tatlı kaşığı ile demliğin boyutuna ve içeceğin bardağa göre siyah çayı demliğe dök. Dinlenen suyu tek
bir noktadan narince çayla buluştur. Bir de ettahiyyatü
oku. (Bu noktada şunu söyleyeyim. Su kaynarken çayı
demlikte bekletmek çeşitli zararlar verebilir.
Sen iyisi mi çayı su kaynadıktan sonra demliğe ekle.) Çaydanlığa tekrar dinlenmiş soğuk çeşme suyu ekle ve kısık ateşte çaydanlık ve demliği ocağa yerleştir. Su kaynadığında ateşi söndür ve dinlendikten
sonra Muhabbetin Parçası Çayı yudumla.
Sen
ne düşünüyorsun? Sence nasıl
demlenir çay?
Sigara
içme, Çay iç!
Muhabbetle…
Yararlanılan
kaynaklar:
Seyyid Mehmet İzzet Efendi, “Çay
Risalesi” Eşik Yayınları İstanbul, 2014:
www.edebifikir.com
Çok güzel bir yazı. Emeginize sağlık.
YanıtlaSilÇay için aynı resmi kullanmamız da güzel bir tevafuk olmuş :)
Hayırlı cumalar.
Tamamen Tevafuk:)
SilAllah razı olsun, Hayırlı cumalar..