22 Temmuz 2017 Cumartesi

Geleneksel Muhabbetin Ayrılmaz Parçası Saati Olmayan İçecek: Çay




B.

Çayın da bir hikayesi var

Çayın da bir yol hikayesi var değerli Kıraatane misafiri. Ama bir saati var mıdır, tartışılır. Bana sorarsan yok. Ne zaman bir muhabbet hâsıl olsa bizim çok sevdiğimiz bu içecek orada hazırdır zira. Bu kadar sevilen, Türkiye’de sudan sonra en çok içilen çayın hikayesini gel bir de benden dinle… Tabi şimdiye kadar öğrenmişsindir nereden geldi, nereye kadar gitti. O yüzden Kıraatane’nin özünü teşkil eden bu sıcakkanlı içeceği, muhtevasını kavrayacak kadarını, anlatmaya çalışacağım İnşaAllah…

Derler ki Çay, bilinen diğer adlarıyla Ça, Cha, Tay, İtay, Say, Sası, Çay-ı Hıtâî, Sây-ı Hıtâî, Şay, Şâhî, İtta, İtay...  Çin’in ilk imparatorlarından Shen Yung’un  sıcak su bulunan fincanına, gölgesinde oturmakta olduğu bitkiden midir artık yoksa uzaklardan gelip konan mıdır bir yaprak düşer. Shen Yung, bunu görür. Fincandan yayılan koku o kadar güzel gelir ki, imparator çayı içer, içer ve bir daha içer… Burhân-ı Kâtı tercümesinde de geçen bu yaprağa “Çay” denir. Tercümede “Hıtâ diyarından gelir, kaynatılıp içilir.” şeklinde tanımlanmış Çay.

Bu güzel içecek Çin’de başlayan yolculuğuna Kore, Japonya, Vietnam’a uğrayarak devam etmiş. Oradan Hindistan’a gitmiş. Sonra Çin’den alınan tohumlar Portekiz’e götürülmüş ve oradan da, Evropa, nam-ı diğer Avrupaya… Ve son olarak, Abdülhamid Han zamanında Osmanlı İmparatorluğu’na gelmiş Çay.

Geleneksel muhabbetimizin ayrılmaz parçası 

Şu an sofralarımızın, sohbetlerimizin, sabahlarımızın, geleneksel muhabbetimizin ayrılmaz parçası olan çayın kısaca hikayesi böyle. Şimdi gelelim bu sıcak suda demlenen içeceğin yapılışına.

Kimi suyu kaynatır, demlikte bulunan siyah çayın üzerine usulca döker. Kimi de önce suyu demliğe koyar, üzerine çayı ekler ve demlenmesini bekler.

Biz de naçizane Kıraatane usulü ile bildiğimiz çayı demleyelim istersen. Kim bilir aynı tariftir de içine sevgi katılmıştır…

Bir demlik bir çaydanlıkla başlar hikaye:

Dinlenmiş soğuk çeşme suyunu kaynat. Kaynayan suyu azıcık dinlendir. Tatlı kaşığı ile demliğin boyutuna ve içeceğin bardağa göre siyah çayı demliğe dök. Dinlenen suyu tek bir noktadan narince çayla buluştur. Bir de ettahiyyatü oku. (Bu noktada şunu söyleyeyim. Su kaynarken çayı demlikte bekletmek çeşitli zararlar verebilir. Sen iyisi mi çayı su kaynadıktan sonra demliğe ekle.) Çaydanlığa tekrar dinlenmiş soğuk çeşme suyu ekle ve kısık ateşte çaydanlık ve demliği ocağa yerleştir. Su kaynadığında ateşi söndür ve dinlendikten sonra Muhabbetin Parçası Çayı yudumla.

Sen ne düşünüyorsun? Sence nasıl demlenir çay?

Sigara içme, Çay iç!


Muhabbetle…


Yararlanılan kaynaklar: 

Seyyid Mehmet İzzet Efendi, “Çay Risalesi”  Eşik Yayınları İstanbul, 2014: www.edebifikir.com

Başlı başına bir gelenek Çayın tarihçesi ve Türkiye’ye gelişi” yemek.com

2 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı. Emeginize sağlık.
    Çay için aynı resmi kullanmamız da güzel bir tevafuk olmuş :)
    Hayırlı cumalar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen Tevafuk:)

      Allah razı olsun, Hayırlı cumalar..

      Sil