6 Mayıs 2021 Perşembe

Bir Dizi Yazmış Olsaydım

 2018 yılı benim için deneyim kazanma anlamında verimli bir yıl olarak geçmişti. O yılın sonuna doğru bir mini dizi senaryosu yazmaya giriştim. Ciddi ciddi yazmaya başlamıştım. Bu zorlu süreci kontrol etmenin yanında bir adım daha ileri giderek bu senaryoyu henüz tamamlamadan BluTV ile de ileşime geçmiştim. Bana bir form gönderdiler. Bu formdaki listeye göre diziyi şekillendirebileceğimi söylediler. Güzel bir gelişmeydi. Heyecanlanmıştım. Dokuz bölüm olarak tasarladığım hikayeyi  insanadavet blog yazarı, refikim, Furkan ile birlikte sürdürmüştük. Güzel gidiyordu, ama işte sonra yarım kaldı. Çünkü hikaye ilerledikçe iş bizden bir tık büyük görünmeye başlamıştı. O yıl bir işsizlik dönemindeydim. Sonraki süreçte ise yapım süreci, destek, ekip, para derken rafa kaldırdığımız bir iş olarak kalmıştı.

Aradan geçen iki yıldan sonra, 2020 yılında askerdeyken hikayeyi tekrar gözden geçirme fırsatı bulup sahneleri, genel taslağı düzenlemeye başlamıştım. Sonra biraz daha olgunlaşmasını bekleyip yeniden bir kenara sakladım :) Zaman zaman durup düşünürüm, bitmiş olsaydı ne olurdu, diye... Şimdi aklıma gelmişken bunu buraya da not etmek istedim.

Şimdi diyeceksiniz ki, o kadar yazdıktan sonra olumlu bir sonuca bağlayacağını düşündürdün 😊 Haklısınız.

Şöyle düşünüyorum, bazı şeyler nasip ve imkan meselesi. Zaman geçtikçe olgunlaşan fikirler, bizi geliştirmeye ve belki birazcık müspet anlamda değiştirmeye başlıyor. Belki şimdilik böyle kalması hayırlı olmuştur hakkımızda, diyorum. Nasip, belki de ileride film olmaz da bir roman, bir hikaye olur... Hayırlısı.


5 Mayıs 2021 Çarşamba

Biraz Daha Yavaşla

 Günbegün yaşamın hızına ayak uydurmaya çalışırken, durup düşünmeye vakit ayıramıyoruz. Haberdarız, ama farkında değiliz. Uzaktan bakıyoruz. İzliyoruz. Kimi?

Kendimizi. Bazen nefes almayı dahi unutmaya başladığımızda, kalbimiz hatırlatıyor bize bizi, yaşadığımızı. Öyle hızlı geçiyor zaman. Yemek yerken, su içerken, düşünürken... Konuşurken bile... Tadına varmak tamam kabul, ama daha önemlisi farkına varmak, özünü anımsamak, "neden"i tanımak için yavaşlamaktan bahsediyorum. Yani her istemsiz hızlandığımızda, durup tekrar kontrol etmekten: Ne söylediğimizi, ne düşündüğümüzü, nereye gittiğimizi...

Hayatın her alanında kontrol tamamen bizim elimizde değil. Çünkü irademiz: cüz'i. Bu bilinçle bakıp yavaşlamak ve algılarımızı biraz daha açık hale getirmekten bahsediyorum. Yerinde yavaşlıktan söz ediyorum. Vesselam.

 

4 Mayıs 2021 Salı

Dünya Nasıl bir Yerdir?

 Bu dünya, rağbet ve itibar eden için zahmet evidir. Lezzetlerini terk eden için nimet evidir. İbadet eden için, ganimet evidir. İbretle bakan için hikmet evidir. Anlayan için selamet evidir. Ana rahmine nispetle, cennet gibidir; beka alemine nispetle karanlık yerdir. Zira dünya, darlık, güçlük ve zahmet yeridir. Beka âlemi, saidlik, sürur ve saadet yeridir, ünsiyet meclisi ve Hazret'in huzurudur.

 Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, Mârifetname, İstanbul 2011, âlem yayıncılık.

Tüm Zamanların En Çok Okunan 3 Yazısı