26 Mayıs 2018 Cumartesi

Yabancı

Aciz bir yabancı insan
B.

Hayat gerçekten çok kısa ve özlem duymak insana acı verici bir his. Hele bir de neye özlem duyduğunu tam olarak kendinden bile saklıyorsan. Hal böyle olunca,  hasret yükü artıyor. Tabi sorular da…

İnsan, anlatamayınca değer verdiğine değerini,  yalnızlaşmaya çalışıyor istemsiz. Biliyor ki yalnızın da  bir Sahibi var. Güvence O’ndan gelen vaadedir.

Şöyle, izliyorum da çevremi, ne kadar yabancıyım diyorum. Durup düşündükçe, küçük naçizane fikirler  büyüdükçe büyür hale geliyor kafamın içinde… her bir  çekmece, ayrı bir fikre aralanıyor akıl dolabında.

Sonra  yine başlıyor döngü. Hayat gerçekten de çok kısa… ve özlem duymak, hem de neye olduğunu  bilmediğin bir sebebe, acı verici…  bu hasret dolu insan,  sığınak aradı mı bulamazsa yıkılır ansızın.

İşte o an, bir  kapı aralanır da bulur aradığını... 


Ey sevdiğini yalnız diyarlarda gölgeden de yalnız olmuş  halde arayan, gel!
Gel de bul kendini bir hasret kapısından geçerek, Özlemini yitirmeden gel
Gel ki sen, bir yol üzeresin.
İstikamet, yolun özüdür bilesin.

Geç hadi şimdi o kapıdan da aklın dolapları kilitlensin.  Hasretin vuslata erişsin. Bilinmez sandıkların bir bir  zuhura ersin.
Gölgelerden kurtulup da gir o kapıdan.  Ta ki bir ziya, seni bulana dek git.

Bir yabancı ki bu insan, ne için yaşadığını idrak etme çabasını güderken çekmeceler arasında kaybolabilecek  kadar da narin… bir o kadar da aciz bir insan… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder